Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5609 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12025 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, 213 sayılı Kanuna muhalefetHÜKÜM : 1-Sanıkların 213 sayılı VUK'na aykırı davranma eylemlerinden; CMK 223/7.maddesi uyarınca davaların reddi 2- Sanıkların nitelikli dolandırıcılık eylemlerinden; TCK'nın 158/1-e-son, 62/1, 52/2-4 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanıklar hakkında 213 sayılı kanuna muhalefet suçundan verilen davanın reddine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükümler ise sanık ... ve vekalet ücreti yönünden de katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...'nın suça konu sahte müstahsil makbuzunu İl Tarım Müdürlüğü'ne ibraz ederek 900 TL teşvik primi aldığı, prim almak için kullanmış olduğu 05.11.2006 tarih ve 001534 no’lu müstahsil makbuzunun gerçek bir hukuki ilişki olmadan sanık ... tarafından düzenlendiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,1-Sanıklar hakkında 213 sayılı VUK’na muhalefet suçundan verilen ret hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,Katılan vekilinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik olduğu anlaşımakla, vekalet ücreti ile sınırlı yapılan incelemede, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddine; Ancak;1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2400 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 322.maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,3-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,Sanık ...'ın sahte müstahsil makbuzu düzenlenmesi dışında nitelikli dolandırıcılık eylemini diğer sanık ile birlikte gerçekleştirdiğine dair yeterli delil bulunmamasına karşın bu sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi,Kabule göre de,a-) Sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınmak suretiyle ceza tayini,b-) Katılan kurum kendisini vekille temsil ettirmesine karşın sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.