Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 557 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13045 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 158/1-f-son, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanıklar ... ve ...'nun evli oldukları, sanıkların ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 01/03/2011 tarihli cevabi yazısında belirtildiği şekilde, ticaret sicilde kayıtlı olmayan ... isimli işyerini sanık ... adına kurdukları ve işyeri adına kaşe bastırdıkları, yargılama aşamasında ölen ve bu nedenle hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilen ...'ın da, bu sanıkların yanında çalışan konumunda bulunduğu ve gayri resmi ortakları olduğu, sanıklardan ... ve ...'ın birlikte önce ...'in ortak ve yetkilisi olduğu katılan ... . Ltd Şti'nden visa kartı ile 6.000-7.000 TL'lik galvanizli saç alarak şirkette güven oluşturdukları, daha sonra katılan şirkete gidip 27/06/2008 tarihinde galvanizli saç alarak ... Bankası ... şubesine ait, keşidecişi ... .. San. Tic. Ltd. Şti. olan ve 1. cirantası ... Metal olan 27/08/2008 keşide tarihli 10.557 TL bedelli çeki verdikleri, yine 04/07/2008 tarihinde galvanizli saç alarak aynı bankaya ve hesap sahibine ait, 1. cirantası ... Metal olan 16/09/2008 keşide tarihli, 24.335 TL bedelli çeki verdikleri, 09/08/2008 tarihinde ise, aldıkları galvanizli saç aynı banka ve hesap sahibine ait, 1. cirantası ... Metal olan 14/10/2008 keşide tarihli 25.823 TL bedelli çeki verdikleri, çeklerin vadesi geldiğinde katılan şirket tarafından çeklerin tahsil edilmeye çalışıldığı, ancak çeklerin çeklerin karşılıksız olması üzerine icra takibine geçildiğinde ise, sanık ... tarafından ciro imzalarının kendisine ait olmadığı belirtilip imza itirazında bulunulduğu, bu itiraz üzerine davanın İstanbul 3. İcra Mahkemesi'nin 2008/1723 esas sırasına kaydedildiği, bu şekilde icra takibinin de hızlı ve etkili bir şekilde sonuçlanmasının önüne geçildiği, sanıkların bu şekilde ortak eylem birliği içerisinde hareket ederek, esasen ödenmeyeceğini bile bile alışveriş karşılığı çekleri ciro edip katılan şirkete vererek değişik tarihlerde galvanizli saç aldıkları iddia edilen olayda;1-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;Sanığın eyleminin TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğine, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, gösterilen tanıkların dinlenmeyerek savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;Katılan ve tanık anlatımları ile sanık ...'nun savunmalarına göre, sanık ...'nin, katılan şirketten mal alımı sırasında kocası olan diğer sanık ...'nun yanında bulunmadığı, sanık ...'in eylemine iştirak ettiğine dair inkara yönelik savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla; sanığın atılı suçtan beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.