MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK'nın 155/2, 52/2-4 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyetHizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ...'nun S.S. ... Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliğinin eski başkanı olduğu, adı geçen kooperatifin 23/05/2010 tarihinde olağan genel seçiminin yapıldığı, seçim sonucunda katılan ...'un başkan olarak seçildiği, bunun üzerine sanığın yeniden başkan seçilememesi nedeniyle kendisinde bulunan kooperatife ait defter ve belgeler ile kooperatif mührünü yeni seçilen başkana ve yönetim kuruluna teslim etmediği şeklindeki olayda;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden, koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğine, mahkumiyete yeterli somut delil olmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,2- 5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre, para cezasının 6 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "90 gün" ve “1.800 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hükmün ilgili kısmına ''para cezasının birer ay arayla 6 eşit taksitle ödenmesine'' ifadesi yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.