Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 541 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17295 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre hırsızlık)HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılan ... ile tanık ...'ın... iline satmak için kamyonla saman götürdükleri esnada sanığın önlerine çıkarak kamyonu durdurup saman satın almak istediğini söylediği, katılanın da peşin olarak saman sattığını beyan etmesi üzerine sanığın teklifi kabul ederek 11.160 kg samanı pazarlık yapıp 2.775 TL karşılığında satın alma hususunda anlaştığı, akabinde sanığın katılanı evine davet ederek yemek yedirip çay içirdiği, bu sırada da katılandan habersiz olarak kamyonun üzerinde bulunan samanları aşağıya indirerek tekrar araca yüklenemeyecek şekilde dağıttığı, bilahare söz konusu samanların bedelini de ödemediği, bu şekilde sanığın üzerine atılı hırsızlık suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, Sanığın, baştan beri dolandırıcılık kastıyla hareket ederek katılana para vermeden suça konu samanları alıp haksız menfaat temin etme düşüncesinde olduğu, bu nedenle hırsızlık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, eylemin bu haliyle TCK'nın 157/1. maddesinde öngörülen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.