Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5397 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14025 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bir süre önce eşini kaybeden katılana, temyiz dışı sanık ...'ın evlenmek isteyip istemediğini sorduğu, katılanın evlenmek istediğini söylemesi üzerine, ...'ın katılanı temyiz dışı sanık ... ve...’in gayri resmi kocası sanık ... ile tanıştırdığı, onların da katılanı evleneceği kişi olarak, sanık ... ile o tarihte kaçan ve geçici olarak yanlarında kalan sanık ... ile tanıştırdığı, tarafların evlenme konusunda anlaştıkları, katılanın bu kararı vermesinde sanıkların,... hakkında olumlu sözler ve akrabaları olduğunu söylemelerinin etkili olduğu, daha sonra sanık ...'ın katılandan kendisine altın ve elbise almasını istediği, bunun üzerine birlikte gittikleri kuyumcudan 6300 TL değerinde altın, ziynet eşyasını ve ayrıca giyim mağazalarından aldığı 750 TL’lik giysiyi katılanın sanık ...’a verdiği, bunları alan sanık ...'ın katılanı atlatıp ortadan kaybolduğu, daha sonra sanık ...’ın sanık ... ile resmi olarak evlendiği, sanıkların bu şekilde üzerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda,1-Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz incelemesinde; Sanıklar, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun, sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçeye dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;Sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.