Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 538 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17298 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre hırsızlık)HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, katılan ve eşinin işlettiği... bayiine gelerek kullanmış olduğu cep telefonuna 100 kontör yüklettiği, akabinde kontör parasını ödemek için cebinden 50 TL çıkarıp tanık ...ya uzattığı, ancak “dur ben sana 4 TL bozuk para vereyim“ diyerek uzattığı 50 TL'yi geri çektiği, daha sonra sanığın 50 TL parayı vermek için katılan ...'nın yanına doğru gittiği, buradan 4 TL bozuk parayı tanık...'ya uzatarak 50 TL parayı katılana vermeden tanık...'nın yanına tekrar gelip para üstünü istediği, tanık...'nın da 40 TL para üstünü sanığa verdiği, bilahare sanığın cep telefonunu ve para üstü olan 40 TL'yi alarak iş yerinden ayrıldığı, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Sanığın, baştan beri dolandırıcılık kastıyla hareket ederek katılana para vermeden suça konu kontörleri ve para üstünü alıp haksız menfaat temin etme düşüncesinde olduğu, bu nedenle hırsızlık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, eylemin bu haliyle TCK'nın 157/1. maddesinde öngörülen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.