Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5318 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20945 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/304977MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/04/2010NUMARASI : 2009/748 (E) ve 2010/320 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açılmasına rağmen herhangi bir karar verilmemiş ise de zamanaşımı süresi içinde bu hususta bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Ç.. İnşaat Limited Şirketi'nin yetkilisi olan sanığın, katılana ait D.. Hazır B.. Yapı Market İnşaat Limited Şirketi ile birleştiği, şirketler arasında gerçekleştirilen 01/09/2007 tarihli birleşme sözleşmesine göre "devralan şirketin devir alınan şirketi bütün aktif ve pasifi ile bütün halinde tüm hak ve edinimleri ile her türlü hukuki vecibeleri ile beraber devir alınmasına, devir alınan şirketin resmi ve özel kurum ve kuruluşlara, şahıslara olan bütün borç ve alacaklarının devralan şirkete devredilmesine..." denildiği, Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre de D.. Hazır Beton şirketinin yetkilisinin katılan olduğu, sanığın bu şirkette sadece ortak olduğu, şirketin idaresinin, şirket müdürü olarak katılana ait olduğu, katılan şirketin 10/12/2007 tarihli fatura ile alacaklısı olan F.. Ö.., 18/02/2008 tarihli fatura ile alacaklısı olan Ö.. İnşaatŞirketi, 14/12/2007, 28/11/2007 tarihli faturalarla alacaklısı olan C.. K.. ile 09/01/2008 ve 05/01/2008 tarihli faturalar alacaklısı olan S.. A.. tarafından gönderilen alacakların, sanık tarafından tahsil edildiği, ve bu alacakları katılan şirkete iade etmeyerek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, şirketlere ait birleşme kayıtları ile belirtilen dönemlere ait muhasebe kayıtları ve ödemelere ilişkin bütün bilgi ve belgeler ile banka kayıtlarının getirtilerek, sanık tarafından hangi tarihte ne kadar para tahsil edildiği, bu paraların ne için kullanıldığı, sanık tarafından şahsi harcama için kullanılıp kullanılmadığı, şirket kayıtlarına intikal edip etmediği, sanığın eşinin hesabına para gönderilip gönderilmediği, sanığın bu işlemlerin dışında para tahsil edip etmediği, şirketin resmi veya fiili yetkisine rağmen, parayı tahsil edip şirket kayıtlarına intikal etmeyerek şirket zararına neden olup olmadığı hususlarının tespiti için bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak denetime elverişli rapor alınması, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.