Tebliğname No : 11 - 2010/332911MAHKEMESİ : Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 08/04/2010NUMARASI : 2008/297 (E) ve 2010/79 (K)SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin, güvenilirliğini sağlamak amacıyla, bu suçun, tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi, TCK'nın 158/1-h bendinde nitelikli h??l kabul edilmiştir. Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir.Türk Ticaret Kanunu Madde 14 de, tacir;"(1) Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır.“ denilmektedir.Ticaret şirketleri, aynı yasanın madde 124 de;”(1)Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.(2)Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul edilmiştir. Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir.Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler kanunun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır. Madde 55-Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir.Bu suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir. Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir. Fikir ve eylem birliği içinde bulunup aynı köyden olmakla birbirini tanıyan sanıklardan Mehmet'in "E...Medikal Züc. Paz." ünvanı altında Hasanpaşa Mahl... Kadıköy-İST. adresindeki işyerinde resmi kayıt olmaksızın kısa bir süre çalıştıktan sonra ayrıldığı ileri sürülen ve evrakı soruşturma evresinde tefrik edilen pazarlama elemanı (açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen) Selim vasıtasıyla, gerçek bir alışveriş olmadığı halde şikayetçiyi borçlandıracak şekilde suça konu 17.05.2006 tarih ve 627 sayılı "satış sözleşmesi'ni" 26.03.2008 tarihli bilirkişi raporuna göre "sahte" düzenlenmesini sağlayıp, işyerinde şef-sürücü olarak çalıştığı bildirilen diğer sanık Şinasi'nin İnebolu-Ö.. köyünde oturan şikayetçiye 20.08.2006 ve 07.01.2007 tarihli posta hesap numarasını da içerir ihtarnameleri göndererek miktarı belli parayı ondan istemeleri eylemlerinin "nitelikli dolandırıcılık"; "özel belgede sahtecilik" suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; 22.01.2007 havale tarihli şikayet dilekçesinde, firma çalışanlarının Örtülü köyüne gelip başka kişilere de satış yaptıkları belirtildiğinden o kişilerin kimlik bilgilerinin tespit olunup, tanık sıfatıyla usulünce dinlenmeleri, sanık Mehmet'in 28.05.2007 tarihli ifadesi de nazara alınarak "sanık Şinasi'nin teşhise elverişli fotoğrafları çektirilip, o müşterilere fotoğraflar gösterilip "pazarlama faaliyetinde" olan kişilerden biri olup olmadığının belirlenmeye çalışılması, 160... no'lu posta çeki hesabının kime ait olduğunun, hangi tarihte kim tarafından açıldığının, hesap hareketlerinin ilgili kurumdan sorulup öğrenilmesi, sözleşme ve ihtarnamelerdeki telefon aboneliklerinin kimlere ait olduğunun tespiti, işyerinin bulunduğu bildirilen adresteki mülkün kime ait olduğunun, kiralamanın sözkonusu olup olmadığının, sözkonusu işyerinin ve sanık Mehmet'in vergi mükellefiyeti bulunup bulunmadığı kuşkusunun ortadan kaldırılması, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/47868 ve 2003/44545 soruşturma no'lu evrakın getirtilip incelenmesi, özetlerinin tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması, 07.01.2007 tarihli ihtarnamede adı geçen Av. F.. N.. ile sanıkların irtibatlarının ne olduğunun aydınlatılması, sanık Şinasi'nin sabıka kaydına konu ilâm örneklerinin getirtilmesi, aynı sanığın 20.06.2007 tarihli ifadesinde şikayetçinin istenilen parayı gönderdiği şeklindeki anlatımı ile oluşan çelişkinin giderilmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hükümler kurulması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.