Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 525 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21822 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, katılana ait satılık otomobile müşteri olduğu, 6.000,00 TL karşılığında aracın satışı konusunda anlaştıkları, 150,00 TL kapora veren sanığın aracı bir tamirciye gösterip geleceğini söyleyerek araçla birlikte ortadan kaybolduğu, katılanın aracını tanık olarak dinlenen tamirci ...'ün işyerinde hasarlı olarak bulduğu somut olayda; sanığın aracı üç günlüğüne bedelini nakit olarak ödemek suretiyle kiraladığını, kaza yapınca katılan ile birlikte tamirciye götürdüğünü ve 300,00 TL nakit para verdiğini söylemesine rağmen tanık olarak dinlenen tamirci ...'ün sanığın yanında İsa isimli bir şahısla birlikte aracı getirdiğini ve 40,00 TL peşin para verdiğini söylemesi ile katılanın, sanığın aracı satın almak istemesi nedeni ile tamirciye gösterip geleceğini söyleyip götürdüğünü anlatması birlikte değerlendirildiğinde sanığın hileli hareketlerle gerçekleştirdiği eyleminin TCK'nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun hukuki vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde TCM'nın 141/1. maddesi gereğince cezalandırılması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.