Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5242 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11927 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/67387MAHKEMESİ : Aksaray 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/10/2009NUMARASI : 2009/7 (E) ve 2009/546 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılanın, yaşlı olması ve yalnızlıktan sıkılması sonucu evlenmek istediği ve bu hususu da çevresindeki kişilere söylediği, bunu duyan sanık F.. B..'nin katılanı telefonla arayarak “sen evlenmek istiyormuşsun, benim dul bir kızım var onu sana vereyim “ diyerek evine davet ettiği, katılanın da yanında tanık olan damadı A.. M.. olduğu halde sanıkların evine gittiği, burada yapılan görüşmede sanıkların katılandan 4000 TL başlık parası, 4.040 TL değerinde takı ve bir takım kıyafetler istedikleri, katılanında bu talepleri kabul ettiğini beyan ederek resmi nikah kıyılmasını istediği, katılan ile evlenecek olan sanık Serpil'in annesi Fatman'ın da, kızının eski eşinden bir ay önce boşandığını, hemen resmi nikah yaptıramayacağını, şimdilik imam nikahı yaparak birlikte yaşamalarını söylediği, katılanın da bu teklifi kabul edip imam nikahı yaparak suça konu başlık parasını ve ziynet eşyaları ile kıyafetleri sanıklara verdiği, akabinde sanık Serpil ile katılanın birkaç gün birlikte yaşadıktan sonra sanık Serpil'in katılan tarafından alınan söz konusu takılar ile elbiseleri alarak hiçbir gerekçe göstermeksizin katılanın evinden ayrıldığı bu şekilde sanıkların katılanı kandırıp haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, Sanıkların aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, suçlamaları kabul etmemeleri, sanık Serpil'in katılanın verdiği sözleri tutmaması ve kendisine kötü davranması nedeniyle katılanın evinden ayrılarak gittiğini beyan etmesi, sanıkların katılanın denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli hareketlerinin olmaması, baştan beri dolandırıcılık kastıyla hareket edip haksız menfaat temin ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeter delilin bulunmaması, sanık Serpil'in imam nikahı ile evlendikten ve karı koca olduktan birkaç gün sonra katılanın evinden ayrılarak gitmesinin suçun sanıklar tarafından işlendiğine dair tek başına yeterli delil oluşturmayacağı karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.