Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5208 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19938 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 11 - 2010/185816MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/11/2009NUMARASI : 2008/237 (E) ve 2009/653 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Gerekçeli karar başlığında, suç tarihi olarak, katılanın sanığa en son para verdiği tarih olan 06/11/2007 yerine 2007 yılı yazılmış ise de, bu yanlışlığın mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemede;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Emlakçılık yapan sanığın katılandan ev satma vaadi ile 77.500 TL aldığı ancak evi satmadığı gibi aldığı parayıda iade etmediğinin iddia edildiği somut olayda;müştekinin parayı ödedikten sonra sanığın dairenin anahtarını verdiğini ve daireye taşındığını, 10 gün sonra Bünyamin isimli şahsın gelerek dairenin ablasının olduğunu, kendilerine sanık tarafından para verilmediğini söylediğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; Bünyamin isimli şahsın ve dairenin mülkiyetinin ait olduğu kişinin tespit edilip tanık olarak dinlenilmeleri ile bahse konu dairenin anahtarının satış için emlakçılık yapan sanığa verilip verilmediğinin ayrıntılı şekilde sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş olup katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.