Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5169 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19989 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/267146MAHKEMESİ : Sincan 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/05/2009NUMARASI : 2009/35 (E) ve 2009/395 (K)SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan müştekinin, 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesinin 1. fıkrası uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek, aynı yasanın 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılan A... Kargo şirketinin Organize Sanayi bölgesi irtibat bürosu yönetmeni olarak çalışan sanığın, işyerinden ayrılırken kasayı eksik devretmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın savunmasında 2007 yılında kullanılmaya başlayan Esas adlı bilgisayar programından kaynaklanan sorunlar nedeniyle kasada açık çıktığını, bu durumun programdan kaynaklandığını şirket muhasebecisi Ö.. S..'in kendisine söylediğini belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından, sanığın savunmasında geçen Ö.. S..ile katılan şirket yetkilileri ve sanığın çalıştığı dönemde büroda çalışan firma çalışanlarının dinlenerek, sanığın savunmasında belirttiği şekilde aksaklıklar yaşanıp yaşanmadığı, programın kullanılması ile ilgili olarak diğer şube ve müdürlüklerde benzer açıklar verilip verilmediği hususunun araştırılması ile şirket kayıtları ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kasa açığı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise kullanılan programdan kaynaklı olup olmadığı hususunda rapor alınmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.