Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4972 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11639 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın temyiz isteminin, temyiz harcı yatırılmadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de; 6217 sayılı Kanun'un 13. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 20.11.2011 tarih ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilmesi karşısında, temyiz harcı ödenmemesi nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin 31.05.2011 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; sanığın, turist olarak ...'de bulunup para bozdurmak için döviz bürosuna giden ve büronun kapalı olması nedeniyle döviz bozduramayan müşteki ...'ın yanına yaklaşıp İngilizce konuşarak dövizi kendisinin bozabileceğini söyledikten sonra müştekiden aldığı 800 Sterlin karşılığında 21 adet ve toplam 2.100 TL tutarında tedavülden kalkmış ve değeri olmayan Türk paralarını vermek suretiyle haksız menfaat temin ettiği anlaşılmakla, üzerine atılı suçun sübut bulduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. Maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanığa adli para ceza tayin edilmesine ilişkin hükümde yer alan "120 gün", "2400 TL" ve "2.000 TL" ibarelerinin yerine sırasıyla "5 gün" "4 gün" ve "80 TL" yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.