Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 495 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10777 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 15 - 2011/241059MAHKEMESİ : Üsküdar 2.Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/02/2011NUMARASI : 2009/233 (E) ve 2011/74 (K)SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü,yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamıyacaktır. Katılan Mustafa'nın temsilcisi olduğu ileri sürülen Bayrak.... Ltd. ticari ünvanlı şirketin Anadolubank/Ümraniye şubesi nezdindeki hesabından verilme, 06/10/2005 tarihinde şirkete ait işyerinden çalındığı söylenen çek koçanına dahil olan, keşide yeri bulunmayan suça konu 30/04/2006 keşide tarihli 1781829 seri no'lu çek yaprağını deri ticareti yapan açık kimliğini bilmediğini savunduğu Hasan adlı kişiden cirosu olmaksızın alıp, ikinci ciranta olarak alış verişi karşılğında tanık N.. D..'e vermek suretiyle haksız yarar sağlaması eyleminin "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda; Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirnebilmesi amacına yönelik olarak; 01/05/2006 tarihli tutanakta sanığın, suça konu çeki Tuzla Organize Sanayii Sitesinde faaliyet gösteren ve kartvizitini aldığı ...D.. ünvanlı firmadaki Hasan adlı kişiden aldığını söyleyip, polisin bu kartvizitte yazılı aboneliği H. A.. adına olan cep telefonunu aramasını sağladığı ve telefona cevap veren kişinin ismini Hasan olarak verdiği dosya kapsamından anlaşılmakla; varlığı bu şekilde belirlenen H. A.. adlı kişinin ve çekteki birinci ciranta görünen O. Ba..'ın kimliklerinin belirlenerek iddia ve savunmalar doğrulutusunda usulünce tanık olarak dinlenmeleri, karşılaştırmaya esas yazı-rakam ve imza örneklerinin temin edilerek, çekin ön yüzündeki yazı-rakam ve imzanın bu şahıslara veya sanık ile katılana ait olup olmadığının uzman bilirkişilerden alınacak raporla tespit olunması,0..1 no'lu cep telefonu aboneliğinin kime ait olduğunun öğrenilmesi, Üsküdar C. Başsavcılığının 2005/21590 no'lu soruşturma akıbetinin sorulması, ... Denizcilik ünvanlı firmanın var olup olmadığının araştırılması, Bayrak ... Ltd. şirketinin çalındığı ihbar edilen çek kocanına dahil diğer çek yapraklarının tadavüle çıkarılıp çıkartılmadığının belirlenmeye çalışılması toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.