MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır. Katılanın sahibi bulunduğu ... Alüminyum ve Cam Limited Şirketinde işçi olarak çalışan sanığın, anılan şirkete muhtelif malları satan alacaklılara verilmek üzere ... İş Bankası hesabına ait olan ve katılan tarafından düzenlenen 21/02/2009 vade tarihli, hamiline yazılı olan, 3.000 TL bedelli, 14/02/2009 vade tarihli, 3.750 TL bedelli ve 16/01/2009 vade tarihli 1.250 TL bedelli olan üç adet çekleri teslim aldıktan sonra şirket alacaklıları olan kişilere teslim etmeyip, uhdesinde bulundurarak kişisel kullanımına harcamak suretiyle teslim amacı dışından tasarrufta bulunduğunun iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, GSM operatörlerinin cevabi yazılarına, telefon mesaj kayıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre; katılanın sahibi olduğu şirkette işçi olarak çalıştığı belirlenen sanığın, şirketten alacaklı olan kişilere teslim edilmek üzere katılan tarafından düzenlenen birden fazla çekiuhdesinde bulundurarak kişisel kullanımına harcaması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılanın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini ve 5237 sayılı TCK’nın 53/4.maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılanın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan ''5237 sayılı TCK'nın 155/2, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince sonuç olarak verilen 41 gün adli para cezası karşılığı aynı kanunun 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL 'den olmak üzere 820 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ifadelerinin yerine '' 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 62/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 52/2 maddeleri gereğince verilen 4 gün adli para cezası karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL 'den olmak üzere sonuç olarak 80.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına şeklinde yazılarak ve kararda 53. maddenin uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.