MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanma (değişen suç vasfı ile hırsızlık)HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.Suça sürüklenen çocuğun, arkadaşı olan katılandan, cep telefonunu mesaj atmak için istediği, katılanın güvenerek cep telefonunu verdiği, suça sürüklenen çocuğun telefonla mesaj yazarken ders zilinin çaldığı bu nedenle telefonu diğer teneffüste vereceğini söylediği, katılanın da kabul ettiği ancak bir sonraki teneffüse kadar telefonu da alarak ortadan kaybolduğu anlaşılan somut olayda; suça sürüklenen çocuğun suça konu cep telefonunun zilyetliğini katılanın rızası ile ve belirli bir süre kullanmak üzere devraldığının anlaşılması karşısında, eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hırsızlık suçundan hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.