Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4802 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12850 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.... Aracılık ve Sigorta Hizmetleri Şirketi'nin yetkilisi olan sanıkların, ... Türk Anonim Şirketi'nin de acentesi oldukları, müşterilerden nakit olarak gelen primleri tahsil ettikten sonra katılan şirkete göndermeleri gerekirken uhdelerinde tuttukları, böylece aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek şirketin 621.618.94 TL şirketin zararına sebebiyet vermek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini ve 5271 sayılı CMK'nın 324/1 ve 326/2. maddeleri uyarınca, iştirak halinde işlenen suçlarda sanıkların, sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, geriye kalan ortak yargılama giderlerinden eşit şekilde sorumlu oldukları gözetilmeden, yazılı şekilde müteselsilen tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''40 gün'', ''50 gün'' ve ''1.000 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla '' 5 gün '', '' 6 gün '', '' 120 TL '' adli para cezası ibaresinin eklenmesi ve hükümlerin ilgili kısmında yer alan “müteselsilen” ibaresinin çıkartılarak, yerine “eşit olarak” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.