Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4736 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14894 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralamaHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; katılanın daha önce çalıştığı sanığa ait gazinoya alacağını istemek için gittiği, alkollü olması nedeniyle sanık ile tartışmaya başladığı ve sanığın katılanı darp ederek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede kasten yaraladığı ve sandalye ile aracına vurarak ön kaput ve sağ ön çamurlukta çizik ve ezilmeye sebebiyet vermek suretiyle mala zarar verme suçunu işlediği anlaşılmakla, atılı suçlardan ayrı ayrı mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyete dair ilamın, yeniden değerlendirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakla, tekerrüre esas alınmayacağının gözetilmemesi Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarında yer alan tekerrür uygulamasına ilişkin kısımların çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.