MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; Katılanın üzerine kayıtlı ... Market adlı dükkanı devretmek için kapısına astığı ilanı gören sanığın dükkanı devralmak için müşteri olduğu, katılanın eşi ile dükkanın içindeki mallar ile birlikte devri hususunda pazarlık yapıp 12.750 TL üzerinden anlaştıkları, sanık sıkı sıkıya pazarlık yapıp peşin olarak 350 TL peşin ödediği, kalanı için bir kısım unsurları eksik bono şeklinde senet doldurup, gerçekte ..'da ikamet etmemesine rağmen dükkana yakın bir yerin adresini de senede yazıp, imzalayarak verdiği, sanığın katılanın kızı ile birlikte müşterileri tanımak için 5 gün dükkanı işlettiği, sanıktan kalan parayı ödemesi istenince, aynı günün gecesinde dükkanda bulunan malları yükleyip götürdüğü anlaşılmakla, hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediğine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;Sanık hakkında uygulanan hapis cezaları alt sınırdan tayin edildiği halde, adli para cezaları belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle, asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından "100 gün" ve "2000 TL adli para cezası" ifadelerinin yerine, sırasıyla "5 gün" ve "100 TL adli para cezası" yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.