Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4692 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19276 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/241044MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/02/2010NUMARASI : 2009/19 (E) ve 2010/28 (K)SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüsDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir. Bayrampaşa Vergi Dairesi mükellefi Ö.. Tekstil... Ltd. ticari ünvanlı şirketin temsile yetkilisi olan ve hakkında 15.01.2009 tarihli iddianame ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca "ret" kararıverilen F.. Ö..'ın yanında çalıştıkları bildirilen sanıklar S.Hakan ve Göksel'in T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 25.11.2005 tarih ve 26004 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2005/4 sayılı "Yurtdışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" hükümlerinden yararlanmak üzere, E..C.. S.r.l. ticari ünvanı ile Romanya/Bükreş'te kurulup, faaliyet gösteren "yurt dışı birimi" için kira, demirbaş, reklam harcamaları destek başvurusu çerçevesinde hazırladıkları ve B..-Dış Ticaret Müşavir Yardımcısı tarafından yerinde tespit yapılmaksızın onaylanan, ve fakat inceleme aşamasında sonradan yaptırılan tespitte, nitelik ve sayı itibariyle gerçeği yansıtmayan 06.03.2006, 07.03.2006 tarihli faturalar ve 01.02.2006 tarihli kira sözleşmesi ve eklerinin kullanılması suretiyle haksız yarar sağlamak istemeleri eylemlerinin "nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;F.. Ö.. hakkında Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2009 tarih ve 2008/99 E; 2009/99 K; sayılı dosyasının akıbetinin araştırılması, getirtilip incelenmesi, birleştirme işlemi yapılıp yapılmayacağının ortaya konulması, birleştirme yapılamayacak ise anılan dosyanın ayrıntılı özetinin tutanağa bağlanarak bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin intikalinin sağlanması toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan beraat hükümlerinin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.