MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. 13/08/2008 günü kısa aralıklarla başlayan ... ve ... maçları olduğu Ceza infaz kurumunda görevli memurlar olan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'un ... maçının yayınlandığı kanalı açıp ilk devre seyredilmesini sağlayıp devre arasında ... maçını açtıkları ikinci devre başlaması üzerine yine ... maçını açtıkları katılan sanık ...'nın da bir devrede ... maçını izlemesini istediğini söylediği kabul edilmemesi üzerine ... maç yayını açılmazsa odayı da kendimi de yakarım dediği sanık ...'da “yakabiliyorsan yak” dediği bir süre sonra sanığın kaldığı koğuştaki yatak ve eşyaları tutuşturup yakarak zarar verdiği anlaşılan olayda sanığın eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Kamu malına zarar verme suçlarında haksız tahrik sözkonusu olmayacağından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Sanığın cezasından 5237 sayılı TCK'nın 62/1. maddesi uyarınca indirim yapılırken hesap hatası sonucu 1 yıl 3 ay hapis cezası yerine, 15 ay hapis cezasına hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; diğer temyiz itidazlarının reddine, ancak;Sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği halde cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın sonuna “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.