Tebliğname No : 15 - 2013/376799MAHKEMESİ : İzmir 18. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2012/117 (E) ve 2013/666 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;Sanığın yetkilisi olduğu nakliyat firması vasıtasıyla, 2300 Euro'luk taşıma ücretinin 2200 Euro'luk kısmı peşin ödenmek, bakiye 100 Euro'nun ise eşya teslim edildiğinde ödenmesi kaydıyla, Almanya'dan İzmir'de ikamet eden katılana 23/05/2008 tarihinde gönderilen ev eşyasının bir bölümünün katılana uzunca bir süre sonra Aralık ayı içerisinde teslim edildiği, kalan kısmının ise aradan geçen zamana karşın halenteslim edilmediği, telefonla yaptıkları görüşmelerde sanığın katılanı oyalayarak teslimattan kaçındığı iddia ve kabul olunan olayda, sanık müdafinin gerekçeli temyiz layihasına eklediği Almanya Devleti "Geislingen Yerel Mahkemesi"nin 4 Ls 15 Js 9272/09 Esas sayılı dosyası içeriğinde sanığın katılan Ayla Bogazkesen'e karşı işlediği suçun anılan mahkemede yargılama konusu yapılıp sanığa ceza verildiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle Almanya Devleti ile irtibata geçilip sanık hakkındaki ilgili mahkeme kararı ve diğer belgelerin temin edilip, 5237 sayılı TCK'nın 7 ila 19. maddeleri arasında düzenlenen "kanunun uygulama alanı"na ilişkin hükümler ve falinin "non bis in idem" kuralı gereğince bir fiilden dolayı ancak bir defa cezalandırılabileceğine ilişkin hukukun temel kuralı da göz önünde bulundurulmak suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın tutuklu kalması ileride mağduriyetine neden olabileceğinden SALIVERİLMESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal salıverilmesinin temini için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.