Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4479 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10545 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Somut olayda; sanığın, müşteki ...'nu borçlu olarak gösterip 8.000 Tl bedelli ve 30.10.2008 vade tarihli borç senedini içerik itibariyle gerçeğe aykırı olarak düzenleyip adı geçenin yerine imzaladıktan sonra aldığı mala karşılık katılan ...'e vermek suretiyle haksız menfaat temin ettiği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;TCK'nın 51. maddesine göre, sadece hapis cezasının ertelenmesinin mümkün olup, adli para cezasının ertelenmesinin söz konusu olmayacağı gözetilmeden, infazda duraksamaya yol açacak biçimde bu ayırım gözetilmeden mahkemece cezanın ertelenmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ertelemeye ilişkin B fıkrasının 5. bendinde yer alan "Ertelenmesine" ibaresinden önce gelmek üzere, "Hapis cezasının" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.