MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli hırsızlık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, konut dokunulmazlığını ihlal, 6136 sayılı Kanuna HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın daha önce yanında çalıştığı katılan ...'na ait buğday deposundan işten ayrıldıktan sonra değişik zamanlarda olmak suretiyle gece sayılan zaman dilimlerinde birden fazla kez girerek buğday çuvalı çaldığı, son olarak olay tarihinde geceleyin kendine ait araçla iş yerinin arka kısmında bulunan 2 metre yükseklikteki cama yanında getirdiği merdivenle çıkıp beraberinde getirdiği çuvallara buğday koyarak 3 adet çuvalı araca yüklediği sırada yakalandığı, yine daha önce yanında çalıştığı katılan ...'a ait kömür ve buğday bulunan işyerine değişik zamanlarda olmak üzere gece sayılan zaman dilimlerinde birden fazla kez girerek buğday ve kömür çuvallarını çaldığı, madencilikle uğraşan katılan ...'ın yanında çalıştığı dönemde katılan ...'a ait mesleği nedeniyle kendisine tevdi ve teslim edilmiş kamyondan değişik zamanlarda olmak üzere birden fazla kez mazotu bidonlara doldurduğu, evinde yapılan aramada katılanlara ait 77 çuval kömür, 7 çuval buğday ve 101,5 litre mazot ile 6136 sayılı Kanun kapsamında kalan 1 adet 7,65 çapında fişek istimal eden İspanya yapısı...marka yarı otomatik tabanca ile 50 adet fişek, 1 adet 9 mm çapında CZ marka 75 model yarı otomatik tabanca ile 240 adet fişek, 1 adet 9 mm çapında fişek gaz ve ses fişeği istimal eden Blow Magnum 2000 ibaresi bulunan Voltran marka yarı otamatik Tabanca, 6 adet sustalı ve 3 adet oluklu bıçağın ele geçirildiğinin anlşaıldığı olayda, katılanlar ... ile ...'a karşı gerçekleşen eylemlerinin zincirleme şekilde nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarını, katılan ...'a karşı gerçekleşen eyleminin zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu, ayrıca 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın katılanlar ... ve ...'a karşı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarını zincirleme şekilde işlediğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak;a-5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üst soyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,b-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek merci, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenlerle denetimli serbestlik süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde çeşitli sürelerle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,C-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümde hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından tamamen çıkartılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek, yine hüküm fıkralarının denetim süresi belirlenmesi ile ilgili kısmındaki "3 yıl süre ile", "1 yıl süre ile", "3 yıl süre ile", "1 yıl süre ile", ve "3 yıl süre ile" ifadelerinin çıkarılması suretiyle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "10 gün”, "12 gün", "10 gün" ve "500 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ,"6 gün", "5 gün" ve “250 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi,diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.