Tebliğname No : 11 - 2010/197370MAHKEMESİ : Isparta Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/05/2010NUMARASI : 2009/325 (E) ve 2010/143 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun i??lenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır Somut olayda; sanığın bir televizyon kanalında evlenmek isteyenlerin gönderdiği mesajlardan şikayetçinin telefon numarasını görüp arayarak, isminin Göktuğ olduğunu, silahlı kuvvetlerde üst teğmen olarak görev yaptığını anlaşabilirlerse şikayetçi ile evlenebileceğini söylediği, Isparta'ya gelmek istediğini, ancak parası olmadığını, işyerinden de ayrılamadığını, S.. T.. isimli asker adına, PTT havalesi ile 900,00 TL göndermesiniistediği, şikayetçinin aynı gün PTT'den sanık adına parayı havale ettiği, 03/02/2009 tarihinde sanığın Isparta'ya geldiği, şikayetçi ile buluştukları, sanığın birkaç gün Isparta'da kaldığı, sanığın internet üzerinden daha rahat görüşebilmek için bilgisayar almak istediğini, ancak parası olmadığını söylemesi üzerine şikayetçinin sanığın kendisi ile evleneceği düşüncesi ile Kuveyt Türk Isparta Şubesindeki hesabından, 2.000,00 TL para çekerek, sanığa verdiği, birlikte bir dizüstü bilgisayarı, 1.420,00 TL'ye satın aldıkları, bilgisayar ve paranın üstünü sanığın aldığı, faturasının ise şikayetçi adına kesildiği, 06/02/2009 günü tekrar buluştukları, sanığın paranın üstünü kaybettiğini, hiç parası olmadığını, ailesinin şikayetçiyi istemek için Isparta'ya geleceğini, bu nedenle para vermesini söyleyerek, 200,00 TL daha aldığı, daha sonraki günlerde şikayetçiyi ailesinden isteteceği yönünde oyaladığı iddia edilen somut olayda; sanığın gerçek ismini saklayarak şikayetçi ile tanışması, kendisini üst teğmen olarak tanıtıp evlenme vaadinde bulunup güven telkin ederek para istediğinin, taraf beyanları ve PTT dekontu ile de sabit olması karşısında sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği gözetilmeden mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.