Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4239 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31931 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : .......... Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaSanığın güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, kahvede oturmakta olan katılanın yanına gelerek telefonunun şarjının bittiğini acil telefona ihtiyacı olduğunu söyleyip ondan cep telefonunu istediği, katılanın da cep telefonunu verdiği, ancak bir daha sanığa ulaşamadığı, bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığa kısa süreliğine verilen telefonun zilyedliğinin devredilmemiş olması karşısında eylemin TCK'nın 141/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun hukuki vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;1-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,2-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı hakkında kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.