Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4107 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15369 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 9 - 2011/260297MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/04/2011NUMARASI : 2011/84 (E) ve 2011/170 (K)SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Müşteki polis memurunun Asayiş Şube Müdürlüğüne ait .. plaka sayılı resmi polis aracı ile trafikte seyir halinde bulunduğu sırada alkollü vaziyette kaldırımda yürümekte olan sanığın, elindeki cep telefonunu ekip aracına fırlatarak hasara neden olduğunun anlaşıldığı olayda, eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın aracın kamuya ait olduğunu bilmemesi suçun vasfını değiştirmeyeceğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel objektif şartlardan olan CMK'nın 231/6. maddesinde yer alan kasıtlı bir suç olarak kabul edilmemesi karşısında, sanığa ait diğer subjektif şartların tartışılıp değerlendirilmesinden sonra anılan kurumun uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi yerine yasal olmayan gerekçe ile uygulanmamasına karar verilmesi, 2- 01/03/2011 tarihli tutanakta zararın hangi tarihte sanık tarafından karşılandığının belirtilmemiş olması, gerekçeli kararda ise zararın yargılama aşamasında karşılandığının belirtilmiş olması karşında; zararın karşılandığı tarihin kesin olarak tespiti, iddianame kabul tarihinden önce olduğunun tespiti halinde TCK'nın 168/1, iddianame kabul tarihinden sonra olduğunun tespiti halinde ise TCK'nın 168/2. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK 'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.