Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 410 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10493 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, milli ziynet eşyasında sahtecilikHÜKÜM : Sanık hakkında 08/07/2011 tarihli eylemi nedeniyle ...nın 157/1,1 68/2,62, 52/2,53; 03/09/2011 tarihli eylemleri nedeniyle 157/1,35/2,62,52/2,53 maddeleri gereğince mahkumiyet – Milli ziynet eşyasında sahtecilik-Beraat Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine,milli ziynet eşyasında sahtecilik suçundan beraatine ilişkin hükümlerin, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Müşteki ...'ın ... Kuyumculuk isimli işyerini işlettiği 08/07/2011 tarihinde bir şahsın kendisine gelerek 2 adet 9.5 gr ağırlığındaki bileziği bozdurduğu, bilezikler karşılığı şahsa 1400,00 TL para ödediği, daha sonra altınları incelediğinde sahte olduğunu anladığı ve emniyet müdürlüğüne müracaatta bulunduğu, 03/09/2011 tarihinde de aynı şahsın gelerek bu kez zincir şeklinde bir bilezik bozdurmak istediği, müştekinin şahsı tanıması üzerine polise haber verdiği ve sanık ...'ın bozdurmak istediği sahte altınla birlikte yakalandığı iddia edilen olayda; sanığın sahte bilezik ve bilekliği katılana önce satması ve daha sonrada satmak istemesi şeklindeki tek eylemi nedeniyle milli ziynet eşyalarında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kamu davası açılmış ise de eylemin kül halinde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve bu suçtan da mahkumiyet h??kmü kurulduğu gözetilmeden ayrıca milli ziynet eşyalarında sahtecilik suçundan da vasıftan beraat kararı verilmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması,Kabule göre de; Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,5237 sayılı ...nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanığın itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.