Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 408 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12237 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilikHÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53, 207/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, bir süre nikahsız olarak birlikte yaşadığı ve müşterek bir çocuğu bulunan 0312 327 27 86 nolu telefonun abonesi katılan ...’a ait nüfus cüzdan fotokopisini ele geçirip ... bayiine müracaat ederek katılan ... adına 0312 327 27 86 nolu telefon üzerinden bağlanmak üzere ADSL internet abone sözleşmesi yaptığı, abone sözleşmesine sanığın katılan ... adına imza atıp ödemeleri yapmadığı iddia edilen olayda; suç tarihinde sanık ile müştekinin birlikte yaşadıkları, sanığın ADSL hattını müşteki ile ortak konutlarına müşteki adına kayıtlı sabit hat üzerinden aldığı, sanığın katılanın rızası ile internet hattını aldığını ve abonelik sözleşmesine müşteki adına ... yetkililerin bilgisi dahilinde imza attığını savunduğu, bu savunmasına itibar etmesek bile sanığımızın bayan olan ... adına sözleşmeyi imzalaması şeklindeki eyleminde sahte olduğu iddia edilen sözleşmenin iğfal kabiliyeti olmadığı, eyleminin basit yalandan ibaret olduğu ve müştekinin rızası dışında abonelik aldığına dair delil elde edilemediği anla??ıldığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule görede;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanığın itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.