MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanıklar üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK’nın 151/1.maddesi kapsamında soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlardan olduğu ve mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçtiği, sanıkların şikayetten vazgeçmeyi kabul etmemeleri karşısında, mahkemenin, yargılamaya devamla sanıkların atılı suçu işledikleri kabul edilerek haklarında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verdiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanıkların, mağdurunda da paydaşı olduğu ... Mahallesi ... cami yanındaki taşınmazın etrafına istinat duvarı çekilme çalışmalarında, ahşap kalıpları çekme işlemi yapan tanıkların yanlarına gelerek "buraya kalıp yaparsanız sökeriz, buraya böyle bir şey yapamazsınız" dedikleri, o gün çalışmanın saat 17.00'de bittiği, ertesi günün sabahı olay yerine gidildiğinde söz konusu kalıpların yerlerinden sökülmüş olduğu bu şekilde sanıkların atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda;Sanıkların aksi ispatlanamayan beyanlarında, istinat duvarının kalıplarını sökmediklerini ifade etmeleri, olayla ilgili görgüye dayalı bilgisi olan bir tanığın da bulunmaması karşısında mağdurun soyut iddiası dışında sanıkların mala zarar verme suçunu işlediği yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmamasına karşın sanıkların beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.