Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 334 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16979 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın, ... İş Merkezi’nin tek imza ile temsile yetkili yöneticisi olduğu , göreve başladığı, 01.05.2008 tarihinden, görevinin sona erdiği ve ibra edilmediği 05.02.2009 tarihli kat malikleri toplantısına kadar iş merkezinin kat maliklerinden teslim aldığı aidat bedelleri, otopark gelirleri, bankada olan paralarla kıdem tazminatı fonundaki paraları amacına uygun olarak kullanmayarak, toplamda 46.339.62 TL'yi haksız olarak uhdesinde tutmak suretiyle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanık ve katılan beyanı ile dosya kapsamına göre mahkemenin sanığın mahkumiyetine yönelik kabulünde isabetsizlik bir bulunmamıştır.Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu zincirleme şekilde gerçekleştirmesi nedeniyle TCK 43. maddesinin uygulanmayarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''1900 gün'', ''1583 gün'' ve ''31.660 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ''5 gün'' , ''4 gün'' ve ''80 TL'' adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.