Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 334 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23886 - Esas Yıl 2014





Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince neticeten 6.000 TL kısa süreli hapis cezasından çevrilen adli para cezası ve doğrudan verilen 1.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair...Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26/06/2008 tarihli ve 2006/26 esas, 2008/162 karar sayılı karara yönelik sanık müdafii tarafından yapılan ve sanık aleyhine kurulan hükme ilişkin temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2010 gün ve 2009/53008 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 03/12/2012 gün ve 2011/21855 Esas 2012/44638 sayılı kararıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen...hakkındaki kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE, Dairemizin 03/12/2012 gün ve 2011/21855 Esas 2012/44638 Karar sayılı kararında yer alan sanık hakkındaki hükmün KALDIRILMASINA, Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Suça tarihinin sanığın katılan tarafından kendisine verilen çekleri anlaşmaya uygun şekilde tanık Avukat ...'a teslim etmeyip kendi şahsi işinde kullandığını öğrenen katılanın, sanıktan çeklerin iadesini talep ettiği halde iade edilmemesi üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde suça konu çeklere ilişkin olarak tespit ve tedbir talebiyle dava açtığı 25/01/2005 tarihi olduğu tespit edilerek yapılan incelemede; Suç tarihi olan 25/01/2005’den inceleme tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.