Tebliğname No : 11 - 2010/17426MAHKEMESİ : Üsküdar (Kapatılan) 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/04/2009NUMARASI : 2008/234 (E) ve 2009/173 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.N..Mutlu... Ltd. ticari ünvanlı şirketin dört ortağından biri olan ve mesul müdürlük yapan sanığın, kârlı bir işyeri olmadığından faaliyetine son verilmesi ortaklarca düşünülen "internet câfe işyerinde" bir süre çalışan şikayetçinin oğlu Erhan'a; diğer ortaklarıyla anla??amadığını, onların hisselerini alabileceğini, kabul ederse şirkette %55 oranında büyük ortak olabileceğini böylece iki ortak olarak yola devam edebileceklerini, bundan diğer ortakların haberdar olmamalarının iyi olacağını söylemesi, tanığın bu teklifi babası Tekin'e anlatması, hisse alımı için yeterli parası olmadığını söyleyen katılana "...armatör arkadaşım var, ondan 60.000 TL'yi sizin adınıza temin ederim, sen de senet-ipotek verirsin bana..." diyerek katılanı %55 hissedar olabileceğine inandırmasını müteakip dosyada görülemeyen ve fakat varlığı 20.11.2006 tarihli ihtarname fotokopisi içeriğinden anlaşılan Üsküdar 2. Noterliğinde düzenlenen 19.10.2006 tarih ve 31469 yevmiye no'lu "hisse devri sözleşmesi" ile kendi hisselerinin tamamını gerçek değerinden çok daha fazla bir fiyata devretmesi ve 19.10.2006 tanzim tarihli Pendik 2. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3011 E sayılı dosyasında 01.06.2007 tarihinde takibe konulan bonoyu katılandan alması, aynı tarihte ona ait dubleks daire üzerinde tapu dairesinde 1. derecede (60.000 TL'lik) ipotek tesis ettirmesi, bunlara rağmen vaadettiği gibi diğer ortakların hisselerini alıp katılana devretmeyerek haksız yarar sağlaması eyleminin "dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Limited şirket hisse devri sözleşmesi tarihi ile uyum gösteren, icra takibine konu katılanın borçlu, sanığın alacaklı göründüğü bono ile aynı tarihte sanık lehine tesis edilmiş resmi ipotek senedinin (60.000 TL'lik) varlığı karşısında taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelik taşıdığı, ticari sicilin açıklığı, işlemlerin resmiyeti de nazara alındığında sanığın söz ve davranışlarının aldatma boyutunda gerçekleştiğine dair savunmanın aksini gösterir mahkumiyetine yeterli delil de olmadığından "beraatine" karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle mahkumiyetine hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.