Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3170 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16573 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/171099MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/09/2009NUMARASI : 2008/66 (E) ve 2009/1254 (K)SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Ankara 18. Noterliğinde düzenlenen 12/07/2004 tarih ve 30517 yevmiye no'lu acentalık sözleşmesi kapsamında "sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisini haiz olarak " katılan şirketin acentesi olan sanığın, (K...Sigortacılık Aracılık Hizmetleri), Beyoğlu ... Noterliğince 25/07/2007 tarihinde keşide edilen ihtarnameye rağmen 24/07/2007 tarihi itibariyle müşterilerden tahsil etmiş olması gerektiği toplam 47.643 TL'yi sözleşme çerçevesinde katılan şirket hesabına süresinde aktarmaması eyleminin "nitelikli güveni kötüye kulllanma" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda; Sözleşme fesih tarihine kadar acenta olan sanığın, acentalık sözleşmesi ve yürürlükteki mevzuat çerçevesinde "emanet para" hükmünde olup, bir hafta süresince tahsil ettiği primlerden komisyon ve vergiler düşüldükten sonra kalan kısmını en geç ertesi haftanın son iş günü bitimine kadar katılan şirkete ödemesi gerektiği halde, dosyaya sunulan 30/06/2009 tarihli bilirkişi raporuna ve aşamalardaki genel olarak ikrara yönelik savunma anlatımlarına göre; 29/08/2007 tarihi itibariyle, üretilmesinde aracılık yaptığı ve primleri kendisi tarafından tahsil edilen çeşitli branşlara ait sigorta policeleri nedeniyle 47.278 TL borçlu bulunduğu anlaşılmakla, yüklenen suçtan zincirleme suç hükmü de uygulamak suretiyle cezalandırılması gerekirken yazılı gerekçeyle beraatine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.