Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31221 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16501 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/395584İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Hatay 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/06/2011NUMARASI : 2010/355 (E) ve 2011/220 (K)SANIK : T.. K..Suç : Nitelikli dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Gerekçeli karar başlığında 21.11.2007 olarak yanlış yazılan suç tarihinin 24.11.2007 şeklinde mahkemesince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.Somut olayda; Bilgisayar ve ekipmanı alım-satımı işi ile iştigat ettiği belirtilen (İşbankası-.......... şubesi nezdinde hesabı bulunan) ve hakkında beraat kararı verilmiş olan ......'in işyerinde çalıştıkları ve nikahsız birlikte yaşadıkları ileri sürülen sanık .... ile (hakkındaki mahkumiyet hükmünü temyiz etmemiş görünen) sanık ......'nın, fikir-eylem birliğinde hareket ederek; internet ortamında "yazılım lisansı" sattıklarını duyurmaları sonrası şikayetçi .......'ın, 21.11.2007 tarihinde irtibata geçtiğinde kendisini .....olarak tanıtan sanık .....'nın ona 110 TL karşılığında (yukarıda belirtilen banka hesabına yatırılması suretiyle) anılan "programı" satması, şikayetçi tarafından bu programın kullanılmaya başlanması ile oluşan güven ortamı ortadan kaybolmadan sanık ......'nın (.... adıyla) şikayetçi ile yeniden iletişim kurup "...elinde satış bedeli 600 TL olan çok temiz ikinci el bir dizüstü bilgisayar olduğunu..."söyleyip onu alım-satım hususunda ikna etmesini müteakip şikayetçinin, aynı hesap numarasına 24.11.2007 tarihi ilk saatinde 500 TL göndermesinin sağlanması, aynı gün saba saatlerinde şikayetçi ile konuşan ve kendisini "......'ın kardeşi olarak tanıtan" ......'nın "...bilgisayarın kargoya verildiğini... 40 TL'nin cepbank yöntemiyle gönderilmesi halinde borcu kalmayacağını..." söylemesi üzerine de ....'ın bu parayı öğle saatlerinde istenilen yöntemle göndermesi ve fakat aldığını düşündüğü bilgisayara kavuşamaması şeklinde başlayıp, gelişen ve sonuçlanan eylemin sanık ...... açısından "nitelikli dolandırıcılık" suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Taraflar arasındaki bilgisayar alım-satımı ilişkisinin 14.12.2010 tarihli iddianamede tavsif olunması, (program satışının tavsife dahil olmaması), bu suretle şikayetcinin toplamda 540 TL zarara uğramış olması yanında, sanık .......'ya alt sınırdan uzaklaşmadan hapis cezası verilmesi karşısında; temel adli para cezası miktarının 54 gün yerined 540 gün olarak takdiri,Bozmayı gerektirmiş, sanık ....'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2-) no'lu ana başlığının birinci paragrafındaki "540" ikinci paragrafındaki "450" ve üçüncü paragrafında yer alan "9000" rakamlarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla "54"; "45" ve "900" rakamları yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan sanık ... hakkındaki hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.