Tebliğname No : 15 - 2011/405358MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/10/2011NUMARASI : 2011/216 (E) ve 2011/505 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık M.. K.. hakkında dolandırıcılık eylemine ilişkin cezanın belirlenmesinde 200 gün adli para cezası yerine 200 TL olarak yazılmış ise de, hüküm fıkrası bir bütün olarak incelendiğinde TL olarak yazılmasıyla yazım hatası yapıldığı, bu hususun mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıkların katılanın işyerine geldikleri, sanık M.. K.. kendisini katılana Erzurumlu Ahmet olarak tanıttığı, katılana Erzurum'da koyun güderken Hasan isimli şahsın toprak kayması sonucunda bir küp bulduğunu, bunun içinden altın sikkeler çıktığını, bu altınları ellerinden nasıl çıkaracaklarını bilemediklerini, katılanın arapça bildiğini bildikleri, üzerinde arapça yazılı beş adet reşat altınını verdikleri, bunların gerçek olup olmadıklarını ve üzerilerinde yazılı arapçanın ne anlama geldiğini sordukları, katılanın altınlara bakarak gerçek altın olduğunu anlaması üzerine, kendilerine bunlardan kaç adet olduğunu sorduğu, sanıklarında 1940 adet olduğunu söylediği, katılanın sanıklara inanarak bir kısmını satın almak istediği, 22.850 TL parayı suç tarihinde parkta sanıklara teslim ettiği,sanıkların parayı aldıktan sonra ortalıktan kaybolduğu, böylece sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklarinin iddia edildiği olayda, sanıkların savunmaları, katılan beyanı, hts kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerine atılı dolandırıcılık suçlarını işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilenler dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanıkların fiili fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirdikleri bu nedenle sanık M.. A.. hakkında TCK'nın 37/1. maddesi uygulanması gerekirken aynı yasanın 39/1-c maddesinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a- CMK'nın 324/4 maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, 10 TL yargılama giderinin sanıklardan pay oranında alınmasına karar verilmesi,b- Sanık M.. A.. yönünden hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili kısım çıkartılarak yerine "yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "12 gün", "6 gün", "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" , "4 gün", ve "80 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.