Tebliğname No : 15 - 2011/402432İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : İzmir 9. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/06/2011NUMARASI : 2010/356 (E) ve 2011/209 (K)SANIKLAR : R.. Y.., İ.. B.., N.. T.., Feriha GÜL, M.. Y..SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir.Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.Somut olayda; sanıkların Korhan Sarızeybek Özel Eğitim Okulunda öğretmen olarak görev yaptıkları, okul öğrencisi Ö.. G..'in 2009 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında, öğrenci E.. Ö..'ün 2009 yılı 18 Nisan 2009 tarihinden itibaren okula gitmedikleri, buna rağmen sanıkların düzenlenen bireyselleşmiş eğitim çalışma ve rehabilitasyon planı listelerinde adı geçenlerin okula devam etmiş gibi planları meslek elemanı olarak imzaladıkları, okul müdürü olan Celalettin Karaman tarafından Ö.. G..'in okula gitmediği günler için toplam 379.98 TL, E.. Ö.. için 464.42 TL tahakkuk ettirildiği,Milli Eğitim bütçesinden söz konusu paraların alındığı, bu şekilde sanıkların özel belgede sahtecilik suçunu zincirleme olarak, Celaleddin Karaman'ın dolandırıcılık suçuna zincirleme şekilde iştirak ettikleri iddia edilen olayda, sanıklar savunmalarında planlardaki imzaları kabul etmektedirler, ancak okul idaresi tarafından hazırlanan BEP planlarının idarece aceleye getirilip imzalatıldığını, kasıtlarının bulunmadığını savunmaktadırlar. Düzenlenen planlara göre okul idaresine ödenmesi gereken paraların ödenme işlemlerinin yapılması ve takibi okul idarecesi olan C.. K..'a aittir. Planlar öğretmenlerce düzenlenen çizelgelere göre oluşturulmaktadır. Her ay için düzenlenen planlar imza için öğretmene geldiğinde çizelgelerle planların uyum içinde olup olmadığını kontrol imkanı, öğretmene verilmeden, planın imzalanması istenmektedir. Planı okul idarecisine duyduğu güvenle imzalayan öğretmenlerde sahte belge düzenleme kastı yoktur. Sanıklar belgeleri imzalamış iseler de bu belgeler adları belirtilen sanıklar tarafından kullanılmadığndan bu sanıklar yönünden özel belgede sahtecilik suçu oluşmayacağı, bu planlara dayanarak para alınma işlemi okul idarecisi olan C.. K.. tarafından takip edilmiş olması dikkate alındığından sanıkların dolandırıcılık suçunu işlemeleri söz konusu olamayacağından beraatlarına dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştirYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.