Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30556 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14055 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 12 - 2015/299162İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/05/2015NUMARASI : 2014/685 (E) ve 2015/535 (K)SANIK : K.. A..SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Hırsızlık ve kasten trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına karşı yapılan temyiz itirazlarının ek kararla reddedilip, söz konusu ek kararın sanığa tebliğ edilmesine rağmen sanığın temyiz talebinde bulunmadığı dikkate alınarak, üst Cumhuriyet savcısının mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazıyla sınırlı olarak yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, katılana ait olan ve anahtarı üzerinde bırakılan aracı geceleyin çalmak suretiyle götürdüğü, aynı araçla alkollü olarak trafikte seyir halinde iken kaza yaparak aracın hasar görmesine neden olduğu, böylece sanığın hırsızlık ve kasten trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının yanısıra mala zarar verme suçunu da işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Sanığın, katılana ait aracı çaldıktan sonra, aracı tedbirsizlik ve dikkatsizlikle kullanması sonucunda kaza yaptığı ve bu şekilde aracın zarar gördüğü, mala zarar verme suçunun ancak kasten işlenebileceği dikkate alınarak suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanığın 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,2-Kabule göre de; tekerrüre esas başka adli sicil kaydı bulunmayan sanığın onsekiz yaşını doldurmadan önce işlediği suça ilişkin mahkumiyetinin TCK'nın 58/5. maddesinin emredici hükmü uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.