MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılan .... A.Ş'nin Tirebolu İlçesi 9015 nolu acentesi olarak çalışan sanığın, müşterilerden şirket adına tahsil ettiği 53.132,43 TL tutarındaki sigorta primlerini katılan şirkete intikal ettirmeyerek amacı dışında kullanmak suretiyle mal edindiğinin iddia edildiği olayda, mahkemenin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinden sonra tayin olunan hapis cezası kısa süreli olmadığı halde “sanığa verilen kısa süreli hapis cezalarının ertelenmiş olması nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53.maddesinin uygulanmasına aynı kanunun 53/4. maddesi gereğince kanunen ve takdiren yer olmadığına” denilmek suretiyle hüküm fıkrasında çelişki oluşturulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmamasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.