Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30519 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15559 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/382977İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/09/2011NUMARASI : 2010/1015 (E) ve 2011/921 (K)SANIK : M.. Ö..SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Tasfiye halindeki A St ...A.Ş. ticari ünvanlı şirket bünyesinde (A) grubu seyahat acentası işletme belgeli A urizm Seyahat Acentası olarak faaliyet gösteren ve anılan şirket-acenta yetkilisi olduğu bildirilen sanığın, işi yapmaya mali-mesleki yeterliliğe sahip olmadığı ve vaat edilen hizmete ilişkin bedelleri tahsil ettiği halde; Akua Kulüp Dalgıç Okulu... Ltd. ünvanlı şirket temsilcisi olduğu belirtilen katılan Asutay ile 09-16 Temmuz 2015 tarihleri arasında, Mısır'ın Sharm El Sheikh bölgesindeki, beş yıldızlı D O Otelinde grup konaklamalı "tur hizmeti" alım-satımına ilişkin 03.05.2015 tarihli ilk protokolü (27.05.2015 ve 16.06.2015 tarihli ek porotokolleri) imzalayıp, sözleşme şartlarını yerine getirmeyerek haksız yarar sağlaması eyleminin 765 sayılı TCK'nın 503. maddesinde tanımlanan "dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu iddia olunan somut olayd;11.11.2008 tarihli iddianame ile 17.835 €uro ödemesine konu taraflar arasında aktedilen 03.05.2005 tarihli ilk protokol nazara alınarak kamu davasının açıldığı sonraki ek protokoller ve ödemelerin tavsifte yer almadığı kabul edilerek yapılan incelemede:03.05.2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar zamanaşımı açısından lehe olan 765 TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.