Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30500 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5659 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, 18.02.2006 olarak belirtilen suç tarihinde, .... Hastanesi Çocuk Kreşinin pencere demir korkuluklarını yerinden sökmesi, pvc doğrama pencereyi sert bir cisimle açarak içeri girdikten sonra idare bölümündeki bilgisayar kasalarının kablolarını da kesmesi eylemlerinin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğu iddia edilen (21.03.2013 tarih ve soruşturma no: 2012/140382, esas no: 2013/12296, iddianame no: 2013/4995 sayılı iddianame) somut olayda;Temyize konu kamu davasının katılan idare vekilinin 16.10.2012 havale tarihli şikayet dilekçesinin Ankara C. Başsavcılığının 2012/140382 no'lu soruşturma esasına kaydedilmek suretiyle düzenlenen 21.03.2013 tarih ve 2013/12296 esas, 2013/4995 iddianame no'lu iddianame ile açıldığı, kovuşturma evresinde sanığın atılı suçtan yargılanıp mahkum olduğunu ısrarla savunduğu, 08.04.2013 tarihinde alınan sabıka kaydında, dosyada fotokopisi görülen Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/92 E ve 2009/270 K no.lu, 24.03.2009 karar tarihli ilamının da görüldüğü, ilam içeriğinde kabule esas alınan tavsifin aynı somut olaya ilişkin bulunduğu kuşkusunun doğduğu tespit olunmakla; Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.03.2009 tarih ve 2007/92 E, 2009/270 K sayılı dava dosyası ile aynı mahkemenin 06.07.2006 tarih ve 2006/207 E, 468 K. sayılı dava dosyasının getirtilip tutanağa geçirilmesi, CMK'nın 223/7. maddesi hükmü nazara alınarak "aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava" olup olmadığının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.