Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30445 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5814 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na misafir olarak kabul edilen sanığın, 1 numaralı gözlem odasında kendi kendisine "Ben PKK'yım, Türk bayrağını sevmiyorum, ben kürtleri seviyorum" şeklinde bağırarak odada bulunan camları kırdığı, zil ve lambaları yerinden söktüğü, lavabo, fayans ve bataryaları kırdığı, sanık hakkında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azaldığına dair rapor bulunduğu, bu suretle sanığın kamu malına zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ifadesi, tanık beyanları, tutanaklar, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, aşağıda belirtilen husular dışında mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında üzerine atılı nitelikli mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken 5271 sayılı CMK'nın 223/3-a maddesinin gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “5271 sayılı CMK'nın 223/3-a maddesi gereğince" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.