Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30442 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5792 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ceylanpınar Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuğun, Ceylanpınar 1. Hudut Bölük Komutanlığına ait nöbet kulübelerine yaklaşıp taş atarak, nöbet kulübesinin camlarını ve gece görüş dürbününü kırmak suretiyle, kamu malına zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1- Sanık hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, sanığın yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, sanığın sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerekir. Somut olayda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen 6 ay 20 gün hapis cezasının, 5237 sayılı TCK'nın 50/1-d maddesi uyarınca “evden ve ev avlusundan dışarı çıkmasının yasaklanmasına” tedbirine çevrilmesine karar verilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği halde, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda düzenlenen ve şartlarının varlığı halinde hürriyeti bağlayıcı cezanın infaz şekillerinden olan, cezanın konutta infazı sonuçlarını doğuracak ve TCK. nın 50/3. maddesinin amacına aykırı olacak şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7.maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcıları ile Üst yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.