MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanık A.. İ..'nin eski kız arkadaşıyla birliktelik yaşayan katılana husumet duyduğu ve katılanı olay tarihi öncesinde arayarak rahatsız ettiği, olay gecesi sanıkların birlikte alkol aldıktan sonra, sanık S.. G..'ün elinde boş pet şişeyle benzin istasyonuna gidip benzin satın aldığı, petrol istasyonundan yaya olarak uzaklaştığı ve tekrar sanık A.. İ.. ile buluştuğu, sanık A.. İ..'nin sevk ve idaresindeki araçla, katılanın evinin önüne park halinde duran aracının yanına geldikleri, sanık A.. İ..'nin benzin dolu şişeyi alarak katılanın aracına döküp yaktığı ve olay yerinden ayrıldığı, katılana ait aracın ön kaput ve motorunun tamamen yandığı, olay yerinde yapılan incelemede, yere atılmış boş pet şişe üzerinde sanık A.. İ..'nin avuç içi izi bulunduğunun tespit edildiği, bu suretle sanıkların yakarak mala zarar verme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık ifadeleri, katılan ve tanık beyanları, tutanaklar, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine yönelik mahkemenin kabulünde, aşağıda belirtilen hususlar dışında isabetsizlik görülmemiş, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerinin çelişkili ifadeleri, cd çözüm tutanakları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılması karşısında; sanık S.. G..'ün cezasında indirim yapılması talebiyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Mahkemece dayanılan gerekçelere göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 151/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken hapis cezasının en üst sınırdan tayini,2-28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152/2-son maddesinde yapılan değişikliğe göre, mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanılarak işlenmiş olması halinde artırım miktarının öngörüldüğü bölümde yer alan, “verilecek ceza iki katına kadar artırılır” cümlesindeki “iki katına” ibaresinin çıkartılarak yerine “bir katına” ibaresinin eklenmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki artırım oranı da dikkate alınarak, söz konusu yasa değişikliğine göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.