MAHKEMESİ : İzmir 21. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık A.. T.. hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;5271 sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun'un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK' nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,2-Sanık S.. T.. hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanığa atılı suçla korunan hukuki yarar da nazara alındığında; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği iddia olunan sanığa, yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçinin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesİ uyarınca REDDİNE,3-Sanık S.. T.. hakkında mala zarar verme suçundan verilen beraat, kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanıklardan Serdal'ın kullandığı araç ile seyir halinde katılanın aracı ile aynı noktada sollama yüzünden sürtüştükleri ve sanığın aracı katılanın aracının üzerine kırarak tampon ve çamurluğuna zarar verdiği, katılanın aracını durdurup ''niye artislik yapıyorsun'' diyerek yumrukla vurup basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı iddia olunan olayda;a- Mala zarar verme suçu yönünden, aşamalarda değişmeyen, dosya kapsamına uygun katılan beyanı, katılan beyanını doğrulayan 15.07.2011 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağına göre sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun subuta erdiği gözetilmeden, delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,b-Kasten yaralama suçu yönünden, hapis cezası ile adli para cezası yaptırımlarının seçenek olarak düzenlendiği TCK'nın 86/2 maddesi gereğince hapis cezası tercih edilerek uygulama yapılmasına rağmen aynı Kanunun 50/2. maddesi hükmü gereğince hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.