.MAHKEMESİ : .Asliye Ceza Mahkemesi.SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Sanık C.. T.. hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararına yönelik sanık Sinan Aysal müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Sanık Sinan Aysal müdafii Av. A.. Y..'in beraat eden sanık C.. T.. yönünden vekalet ücreti talebi ile sınırlı temyiz isteminde bulunduğu, sanık C.. T.. ile Av. A.. Y.. arasında yöntemine uygun şekilde oluşturulmuş vekalet ilişkisi bulunması nedeniyle, sanık C.. T.. yönünden temyiz yetkisi bulunmadığından, mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II-Sanık S.. A.. hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet, C.. T.. hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarının temyiz incelemesinde;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Söz konusu suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da, hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hali gerçekleşecektir.Sanık S.. A..'ın katılanın sahibi olduğu Vestel bayiinde satış müdürü olarak, sanık C.. T..'nun da aynı iş yerinde depo sorumlusu ve şoför olarak çalıştıkları, sanıkların bayiisi oldukları firmadan aldıkları ve depoya giren mallardan bir kısmını piyasada haricen sattıkları, bir kısım promosyon ürünlerini satıp bedelini mal edindikleri, sanık Sinan'ın iş yerinde müşterilere satılan ve bedeli tahsil edilen paralardan bir kısmını bankada kendi hesabına aktardığı iddia olunan olayda;1-Sanık C.. T.. yönünden;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık S.. A.. yönünden;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;a-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken, kararın gerekçe bölümünde "Yargılama evresindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak alt sınırdan ceza tayin edilmiştir." denilmesine karşın hüküm fıkrasında" sanığın suç işleme kastı, suçun konusunun önem ve değeri..." gözetilerek teşdiden ceza uygulanması suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişkiye neden olunması,b-5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üstsoyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık S.. A.. müdafii'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.