MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Şikayetçinin ticari taksisini tanık ...'a kiraya verdiği, tanığın ise ticari taksiyi şoför olarak sanığa verdiği, sanığın almış olduğu ticari taksiyi getirmediği, böylece sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediği, ticari taksi ile kaza yaptığını, aracı yaptırdıktan sonra park ettiğini, ancak daha sonra aracı park ettiği yerde bulamadığını, aracın yedek anahtarını tanık ...'da olduğu için tanığın aldığını düşündüğünü beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti açısından, sanığın aracın çalındığına dair suç duyurusunda bulunup bulunmadığının sorulması, ayrıca tanık ...'ın yeniden duruşmaya çağrılarak sanığın beyanları gözönüne alınarak yeniden bilgi ve görgüsünün tespiti neticesinde sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.