MAHKEMESİ : Hacıbektaş Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ile katılan sondaj ile kuyu açma konusunda anlaştıkları, sanığın katılana kendi köyünden malzemeleri almak istediğini söylemesi üzerine Hacıbektaş ilçe merkezine geldikleri, sanık ile katılanın yanlarında tanıklar Nurettin ve Musa olduğu halde lokantada yemek yiyerek alkol aldıkları, lokantadan çıkarken sanığın katılandan 200 TL para istediği, katılanın parayı vermesi üzerine, sanığın katılandan cep telefonunu konuşmak için istediği, konuşma bahanesi ile arka sokağa gittiği ancak sonrasında cep telefonunu iade etmediği, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda; sanığın konuşmak için aldığı telefonu iade etmediği, zilyedliğin devrinin söz konusu olmaması karşısında sanık savunması, tanık beyanları, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturacağı yönündeki mahkemenin kabulünde aşağıdaki neden dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilmeye kadar 53. madde 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.