MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın annesinin kavga ettiği haberini alınca annesinin yanına gittiği, annesini sokak ortasında yüzünde tülbent örtülmüş şekilde yattığını gördüğü, bunun üzerine sanığın bilincini kaybederek sokaktaki evlerden birisinin çatısına çıktığı, çatıda bulunan tuğlalardan bir tanesini alarak polis aracının üzerine attığı, böylece sanığın kamu malına zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın tevil yollu ikrarı, şikayetçi ve tanık beyanı, zarar tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre atılı kamu malına zarar verme suçunun sanık tarafından işlendiğine yönelik mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen neden dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; CMK'nın 324/4 maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan ( 20 TL dahil ) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken , 16 TL yargılama giderinin sanıktan alınmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine "yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.