Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30284 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6242 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...SUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocuğun, başka bir suçtan yakalaması nedeniyle adliyeye getirilip ifadesi alındıktan sonra ailesine teslim edilmek istenildiği sırada seyir halinde olan ekip otosunun kapısını açarak araçtan atlamak istemesi üzerine polis ...'nun engellemek için koltuğa yatırdığı sırada ayakları ile sürgülü kapıya vurarak kapının camını kırdığı şeklinde gerçekleşen eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair aşağıda belirtilen neden dışında mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşından küçük olması karşısında yargılamasının kapalı oturumlarda gerçekleştirilmesi gerekirken bazı oturumların açık yapılarak ve yaşı küçük suça sürüklenen hakkında kapalı oturumda yapılan yargılama sonunda hükmün de kapalı oturumda açıklanması gerektiği gözetilmeyerek, açıkça okunması suretiyle CMK'nın 185. maddesine muhalefet edilmesi, telafisi mümkün olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1)Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde yaşının küçük olduğu ve sabıkasının da bulunmadığı, 5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesine göre de; daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının zorunlu olarak aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceğine ilişkin emredici hükmü gözetilmeden, mala zarar verme suçundan kurulan hapis cezasına yönelik mahkûmiyet hükümlerinin TCK'nın 50/1. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlardan birisine dönüştürülmemesi,2)Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuk Talip hakkında sosyal inceleme raporu alınmaksızın, gerek duyulmadı ise nedeni gerekçeli kararda açıklanmaksızın eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.